Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kıskacından Nasıl Çıkarız

Türkiye, son dönemde diploma iptali, çözüm süreci, milletvekili transferi, yeni Anayasa ve soruşturma dosyaları gibi birçok tartışma konusuyla çalkalanıyor. Bu gerginliklerin merkezinde ise yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimine dair iddialar yer alıyor. Siyasi tansiyonun giderek arttığı, toplumsal fay hatlarının daha da gerildiği bu cendereden nasıl çıkabiliriz?

Bir sade vatandaş olarak, bu karmaşık duruma dair kişisel bir önerim var. Mademki tüm tartışmalar Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklanıyor, belki de çözüm, adaylık şartlarını düzenleyen Anayasa’nın 101. maddesinde yapılacak değişikliklerde yatıyor. “Yüksek öğrenim” şartı ve “2 defa Cumhurbaşkanı seçilme sınırı” gibi kısıtlamalar kaldırılabilir.

Bu öneri, ilk bakışta radikal gibi görünse de, siyasi tıkanıklığın aşılması ve toplumsal gerginliğin azaltılması için bir fırsat sunabilir. AK Parti ve CHP’nin bu konuda uzlaşması, siyasetin doğal mecrasında akmasına ve toplumun rahat bir nefes almasına yardımcı olabilir.

Neden Bu Öneri?

* Siyasi Tıkanıklığın Aşılması: Cumhurbaşkanlığı seçimi, mevcut siyasi tartışmaların merkezinde yer alıyor. Adaylık şartlarının esnetilmesi, farklı kesimlerin temsil edilmesine ve siyasi çeşitliliğin artmasına olanak tanıyabilir.

* Toplumsal Gerginliğin Azaltılması: Seçim sürecindeki gerginlik, toplumun farklı kesimleri arasında kutuplaşmaya neden oluyor. Anayasa değişikliği, bu gerginliğin azaltılmasına ve daha kapsayıcı bir siyasi atmosferin oluşmasına katkı sağlayabilir.

* Demokratik Katılımın Artırılması: Adaylık şartlarının esnetilmesi, daha geniş bir yelpazeden adayların ortaya çıkmasına ve seçmenlerin daha fazla seçenekle karşılaşmasına olanak tanıyabilir.

Elbette, bu önerinin bazı riskleri de bulunuyor:

* Eğitim Seviyesinin Önemi: Cumhurbaşkanlığı, yüksek sorumluluk gerektiren bir makamdır. “Yüksek öğrenim” şartının kaldırılması, bu makamın gerektirdiği niteliklere sahip olmayan kişilerin aday olmasına yol açabilir.

* Sınırsız Seçilme İmkânı: “2 defa Cumhurbaşkanı seçilme sınırı”nın kaldırılması, uzun süreli iktidarların oluşmasına ve demokratik denge ve denetleme mekanizmalarının zayıflamasına neden olabilir.

Ancak, bu risklerin bilincinde olarak, gerekli önlemler alınabilir ve dengeleyici mekanizmalar oluşturulabilir. Önemli olan, siyasi tıkanıklığın aşılması ve toplumsal gerginliğin azaltılması için bir adım atılmasıdır.

Sonuç olarak, Cumhurbaşkanlığı seçimi etrafındaki tartışmaların yarattığı gerginlikten çıkış yolu olarak, Anayasa’nın 101. maddesinde yapılacak değişiklikler değerlendirilmelidir.

AK Parti ve CHP’nin bu konuda uzlaşması, siyasetin doğal mecrasında akmasına ve toplumun rahat bir nefes almasına yardımcı olabilir. Bu öneri, Türkiye’nin içinde bulunduğu zorlu süreçten çıkış için bir başlangıç noktası olabilir.