Kitaplar okurun kendi hayal dünyasına yaptığı inşaattır. Ve yaptıkları binaların sağlamlığı da okuduğu kitaplara göre değişir.

Okuduğumuz kitapların bize kattıkları şeyler, eserden esere değişkenlik gösteriyor şüphesiz. Bazılarından çok fazla şey öğrenmemiz mümkün iken, bazılarında bu oran orta düzeye iniyor, bazılarında ise bu kadar bile bir şeyler öğrenmemiz mümkün olmayabiliyor. En vasat olan yapıtta dahi yeni bir açı, yeni bir mefhum keşfetmek mümkün velakin. Sözgelimi Diplomat Ayhan Kamel’in kitabından “kabil” mefhumunu, Filozof La Rochefaucould’un Özdeyişler eserinden “izzetinefis” mefhumunu öğrendiğim dün gibi hatırımda mahfi durur. Bu gibi emsaller birçok yapıta istinaden verilebilir.

Bugün ise, her yönüyle pozitif, beş üzerinden beş yıldız verilmesi olağan, muhteşem bir yapıttan söz etmek istiyorum: Gecekondu Gezegeni. Mike Davis’in kaleminden çıkan bu kitap, sosyoloji kitaplarını çok fazla basan yayınevlerinden olan Metis’ten çıkarak okuyucu ile buluşmuştur. Yazarı, kamyon şoförlüğü gibi işler de yapmış bir kimsedir. Mazisinin oldukça mütevazi mesleklere dayanması da, hâkir görülen insan topluluklarını işlemesinde tesirli bir etken olabilir. Toplamda 8 bölümden oluşan kitapta, eserin ismini taşıyan kısım 2. bölüm olmakta. Ancak, diğer bölümler de her ne kadar doğrudan isme haiz olmasalar da aynı konunun ucuna farklı noktalardan dokunuyorlar. Kitap, dünyadaki nüfusun II. Dünya Savaşı’ndan sonra yaşadığı hızlı artışı, kentlerde olan yoğunlaşmayı ve bunların neticesinde ortaya çıkan gecekondu sorununu, enternasyonal bir perspektifte işliyor.

IMF’nin, devletlerin yapı stratejileri konusundaki tesirine değiniyor. Gecekonduların, yıllar geçtikçe azalmadığını bilâkis global çapta daha da artış gösterdiğini Bu tematik yapıt, özgül görünümüne mukabil dünyadaki anakaraların sosyolojik ve sosyo-kültürel yapıları, sosyoekonomik tabakalar, inşaat sektörü, IMF, Dünya Bankası gibi global makro kuruluşlar, askeri kademe ve politikacılar gibi birçok açıya değişmektedir. Sözgelimi müteahhitlerin, kentsel dönüşüm için yasal işlemler uzun sürdüğünden dolayı bazı bölgelerde yaptırdığı kundaklama olayları gibi çok ilginç bilgiler de vermektedir. Bununla beraber, en önemli konulardan birisi olan evsizlik konusuna da ucundan dokunmaktadır.

Ancak, unutulmamalıdır ki evsizlik ile gecekonduculuk aynı şey değildir. Bu kitap, daha ziyade gecekonduculuk üzerine eğilim göstermiştir. Öyle ki, burada gecekondu patronları adı verilen bir sınıftan da söz edilmektedir. Evsizlik ise, ancak bu meşakkatli konjonktürdeki artan bir risk olarak sahne alabiliyor. Yani, bir bakıma gecekondulara yapılan dönüşüm baskılarının yaratacağı bir yan vaziyet olarak hasıl oluyor.
Birçok bakımından ilginç bilgiler sunacak ve insanı aydınlatacak olan bu kitabı okunmasını şiddetle tavsiye etmek mümkün. İşbu metinleri okuyan kimse, belki uzaklardaki insanların en vahim koşullardaki yaşamlarını görecek ve içinde bulunduğu ve şikayet ettiği durumun dahi aslında çok da kötü olmadığının farkına varacak… Kim bilir! Ancak, şu bir gerçek ki, bu yapıt, her yönüyle aydınlatıcı ve dört dörtlük notu hakkeden bir dokuda. Kitabı, gün itibariyle, BKM, İdefix, Kitapyurdu gibi başlıca çevrimiçi kitapçılarda satışı bulunan kitabı, en uygun veren yer Amazon olmakta; bundan ayrı olarak belirtmek gerekirse kitap, sahaflarda da bulunabilmekte.